tık tık tık.
aslında
varolmayan bir yerde duygularımız
bir kilit, bir
dışavurumun sus anı
tık tık tık.
duyamıyorum
hissettiklerimi,
hissettiklerim
darmadağın karaladığım kağıtlar
düşüyorum
darmadağın kağıtların üstüne
bir düşüş bu düş
değil,
sert, acıtan,
sonu olmayan bir düşüş.
tık tık tık.
dizlerim kan
içinde hatırladığım tek çocukluk anımdaki
dizlerim,
kan.
yutkunduğum
nefes değil boğazımda.
yutkunduğum
gözyaşı.
aslında
yutkunamadığım.
bir iki üç.
tık tık tık.
inatla damlayan
yağmur damlası penceremde
tık tık tık
saymaktan
uyayamadığım
sevmekten
uyuyamadığım
sövmekten
uyuyamadığım
ya da aslında
sadece
uyuyamadığım,
düşünmekten
yorulduğum bir geceden daha sıkıldığım yalnızlık dediğiniz kalabalıktan
uyuyamadığım
tık tık tık.